Değişime Ayak Uydurmanın Yolu

Değişen Ambalaj, Değişmeyen Öz

Bugünlerde sürekli bir yenilik haberiyle uyanıyoruz. Kendimi sık sık bu hızlı değişime karşı nasıl güncel kalabileceğimi sorarken buluyorum. Yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sanal evrenler... Her gün yeni bir akım ortaya çıkıyor. Peki biz bu değişim çağında ayakta kalabilmek için ne yapmalıyız?

Bazıları, bu gelişmeleri yakından takip edip hemen aksiyona geçmemiz gerektiğini söylüyor. Elbette yenilikleri görmezden gelmemek lazım. Ancak benim kanaatime göre asıl odak noktamız daima insan olmalı.

Neden mi? Çünkü insanoğlunun temel ihtiyaçları, içgüdüleri ve arzuları binlerce yıldır aynı. Acıkmak, susamak, güvenlik, sevgi, saygı... Bu ihtiyaçlar hiç değişmiyor. O halde bizim görevimiz, bu evrensel insani değerlere hitap etmek olmaya devam edecek.

Mesela güvenlik ihtiyacınından başlayalım. İnsanlar hala güvende olmayı, risk almamayı istiyor. Ürünlerimizde ve hizmetlerimizde bu temel ihtiyacı nasıl karşılayabiliriz? Ya da sevgi ve ait olma arzusu... Bunu hangi yollarla tatmin edebiliriz?

Amazon yeni teknolojiyi inceliyor hizmetlerinin içerisine çeşitli şekilde dahil ediyor. Hatta bazen abartıp müşterilerin daha ürünü satın almadan önce ne satın alacaklarını tahmin ederek teslimat sürelerini azaltmak için kapılarına kadar göndermek için tasarlanmış bir nakliye sistemi için patent başvurusunda bile bulundu. Ama genel perspektifte her saman müşterinin ürünü uygun fiyata alma, kolay iade yapabilme gibi ihtiyaçlarını derinlemesine anlamış. Tüm sistemini bu temeller üzerine inşa etmiş.

Peki biz ne yapabiliriz? Öncelikle kapsamlı araştırmalar yaparak hedef kitlemizi çok yönlü analiz etmeliyiz. Onların gerçek ihtiyaçlarını ve taleplerini öğrenmeliyiz.

Sonra da elde ettiğimiz bu bilgiler ışığında, markamızı bu temel ihtiyaçlara hitap edecek bir şekilde konumlandırmalıyız. İletişimden ürüne, müşteri hizmetlerinden teslimata kadar her aşamada insanı merkeze almalıyız.

Tabii bunu yaparken yeni teknolojilerden de faydalanabiliriz. Yapay zeka, artırılmış gerçeklik gibi yenilikleri insana dokunan çözümler üretmek için kullanabiliriz. Örneğin gittikçe yaygınlaşan şekilde müşteri destek hatları sık sorulan soruları yapay zeka yardımıyla, spesifik konuları insanlardan oluşan müşteri destek ekibiyle karşılama yoluna gidebiliriz.

Çok uzatmadan, tüm yeniliklere açık olalım ama özümüzde insanı asla unutmayalım. Onu tanımaya ve anlamaya çalışalım. Çünkü ihtiyaçlar, geçen bunca zamana karşı çok fazla değişmiyor, değişen sadece ambalajı. Bu temel ihtiyaçlara hitap eden, duygulara dokunmayı başarabilenler, bu değişim çağında da başarıyı yakalayacak diye düşünüyorum.