- Learnketing
- Posts
- Ufkunuzu Dönerle Nasıl Genişletirsiniz?
Ufkunuzu Dönerle Nasıl Genişletirsiniz?

Dönerlerinizi bırakın daha lezzetli bir yazıyla geldim. İlk yazıma neden bu kadar döner kelimesiyle başladığımı düşüyorsanız sizi daha fazla dönere boğmadan açıklayayım.

Herkes gibi ben de vaktimin büyük bir kısmını içerikleri tüketerek geçiriyordum. İçerik üretmek için de istekliydim ama ilk içeriğimin harika olması konusunda kafayı yemiş durumdaydım. Bu takıntımın yola çıkmamı engelleyen anlamsız bir yük olduğunu tam anlamıyla farketmemle işler benim için değişti. Yola koşarak çıkma kararımdan vazgeçtim. Bunun yerine okuduğunuz bu yazıyla emeklemeye karar verdim.
İlk yazımın içeriğini de yine aynı zamanda içeriklerini tüketmekten oldukça keyif aldığım kişinin yolculuğumdaki ufak bir kesitinden olacak. Engin Tezcan’ın çok değerli içeriğe sahip ücretsiz bir blog sitesi var. Blog’unda kendi ifadesiyle marka konumlandırma stratejileri ve marka hikayeleri anlatıyor. Ücretsiz premium içerik için de aylık bir abonelik de sunuyor. Neden bunu anlatıyorum size? Çünkü satın alma kararımı etkileyen yolculuğun ilk adımları burada başladı. Uzunca bir süre ücretli yazılarına üye olmakta tereddüt ettim çünkü zaten başka üyeliklere yatırım yapmıştım ve istediğim verimi henüz alamadığımı düşünüyordum. Daha sonraları aslında asıl eksik olanın verim değil satın alma motivasyonu olduğunu fark ettim.
Yine Twitter'da paylaştığı ücretli yazılarılarından bağlantısına aldığı içeriklerden mutlu bir abone, ayda bir porsiyon döner fiyatına Engin Bey’in ismine yaraşır engin bilgisine erişebildiğini belirtiyordu.

Cem Yılmaz’ın Ali Baba ve 7 Cüceler filminin sevilen repliği ‘‘At yalanı’’ ile başlayan repliği duymamak adına ilgili tweet 😃
Bu karşılaştırma beni gerçekten etkiledi. Döneri sevmeyen insanı bulmak hayatını paylaşacağın doğru kişiyi bulmaktan daha zor. Ancak güvenilir bir uzmanın kaliteli içeriğine erişmek için ayda bir porsiyondan vazgeçmek de yine birçok kişinin kabul edebileceği bir fedakarlıktı.
Sonunda elimi taşın altına koymaya(!) ve aboneliğe kaydolmaya karar verdim. Ve size söyleyeyim, her kuruşuna değdi. Şimdi, bu blog yazarının her yeni içeriğini merakla bekliyorum ve aylık döner alışkanlığının çok altında bir maliyetle birinci sınıf uzmanlık hizmeti aldığımı biliyorum.
Ancak daha sonraları farkettim ki bilinçsizce yapılan bu yorum farkında olmadan başarılı bir şekilde fiyat çıpalaması yapmıştı. Makalenin fiyatını nispeten ucuz ve aşina olduğum bir şeyle karşılaştırarak, makalenin maliyetinin daha makul görünmesini sağladı.
Yeni bir ürünü satın alma kararı verirken fiyat hakkında yeterli bilgiye veya motivasyona sahip olmadığımızda, daha önce satın aldığımız benzer ürünlerin fiyatlarını karşılaştırma yapmak için kullanıyoruz. Bunun sebebi, gün içinde sayısız karar vermek zorunda kalıyoruz. Her konu için ayrıntılı düşünmek için zaman ve enerjimiz de yok. İnsanların bilgi yığınları arasında dikkatlerini korumak istemeleri anlaşılabilir bir durum.
Benim deneyimime geri dönersek, etkili pazarlamanın gücü akılda kalıcı sloganlar ve gösterişli reklamların ötesinde bir yerdedir. Hedef kitlenizi anlamak ve sunduğunuz şeyin değerini görmelerini sağlamak amacıyla çeşitli yaratıcı yollar bulmak gerekir. İster fiyat çıpalama ister esprili bir karşılaştırma yoluyla olsun, yapmanız gereken şey ürün veya hizmetinizin karşı konulmaz görünmesini sağlamaktır. Sonuç itibariyle almamı sağlayacak sebebi bana sundu.